Agnostisizm

Kökeni eski Yunandaki sofistlerden Protogoras'a kadar uzanarak iddia edildi, Agnostisizm, resmi olarak ilk varsayılan 1869 yılında sonlarının doğru ünlü biyolog Thomas Henry Huxley tarafından ortaya çıktı. “Bilinmezcilik” olarak da tanımlanır. Agnostik sözcüğü, “özde bilgisi olmayan” için gelir.

Felsefi bir ekol olarak Agnostisizm'in kayıtlara geçmesi, 19. yüzyılın ikinci yarısına denk gelir. Batı felsefesinin tarihi; Herbert Spencer, William Hamilton ve Leslie Stephen'dir. Agnostisizm “Tanrı'nın varlığını” bilinemezdi savunur. Dinlerin Tanrı'sından gelmediğini söyler ve dinlerin tanrısı oldu da reddederek başka bir Tanrı'nın, bir yaratıcının var olup olmadığının kimseyi bilinemeyeceğini savunur. Bu bakımdan Agnostisizm kendini, “kesinlikle Tanrı vardır” diyen Teizmden den de “kesinlikle Tanrı yok” diyen Ateizmden de ayrı tutar. Doğu felsefesinde de Agnostisizm'in içeriğini içerir. 11. yüzyılda yaşamış olan İranlı şair Ömer Hayyam'ın şiirlerinde Agnostisizm'in orada gördüğü.

Huxley, Agnostik’sinin hem de geleneksel Yahudi-Hıristiyan Tanrıcılığını, hem de tanrıtanlık çatışma öğretisini reddederek Tanrı'nın geçmişi sorusunu ortada bırakan düşünürler için kullanıldı. Terim daha sonra geri götürülerek bütün bilinmezci öğretileri kapsamlııştır. Agnostisizm, doğa hakkında bilimin denetiminden uzak insan düşüncesinin düştüğü büyük yanılgılara bir tepki olarak ortaya çıkmıştı. İlk tepkiyi Yunan Antikçağ bilginlerinden duyumcu sofistler vermiştir. Onlara göre bilgi duyuların sonucudur ve duyular dışında bilgi edinilemez ve herkes için geçerli bilgi olamaz. İnsanın kendi deneyimleriyle elde edebileceği olguların ötesinde bitteyeceğinizi ileride bu öğreti.

Thomas Henry Huxley Agnostisizm şu şekilde tanımlandı: “Agnostisizm bir inançydı; ancak özü tek bir dinç bilgisayarı yatan bir metottur. Bu ilke kesinlikle akıl olarak gösterilebilir; ancak bunları kanıtlanmış veya kanıtlanabilir denebilecek kadar kesin gösterilmemelidir. ”

Agnostiklere göre Tanrı'nın sonunda meselesi insan aklının ötesinde bir konudur. O halde böyle bir düşünce hakkında konuşmak ve düşünmek de anlamsızdır. Her ne kadar çeşitli Agnostiklerin düşünceleri ve yaşam tarzları onları ateist olduğu izlenimini vermekteyse de orada kendilerinin felsefi orada Ateist olmadıklarını iddia ettiklerdir. Mesela Ateist tarafından bilinen ünlü düşünürlerden Bertnard Russell (1872-1970) felsefi orada olduğu Agnostik olarak tanımlanmıştır. Çünkü ona göre onu şeye rağmen dünyadaki dinlerin hiçbirinin Tanrı'nın varlığını ya da yokluğunu kanıtlayacaksanız bir kanıtı mevcut olmamıştır. Agnostikler Tanrı'nın var ya da yok olduğu konusunda bir karar vermeyi istemezler. Agnostisizm, nihai kararsızlık konumudur. Teistler “Tanrı'nın varlığına” inanırlar. Ateistler “Tanrı'nın var olmadığına” inanırlar. Agnostikler “Tanrı'nın ağzını yokluğunu biliyor imkânsız”, O'nun varlığını ya da yokluğuna inanmamamız gerektiğine inanırlar. Agnostisizm, Ateizm'in entelektüel bakımdan daha dürüst işlevdir. Agnostisizm, Ateizm düşüncesiyle bir alt kategoridir. Geleneksel Ateizm, pozitif Ateizm adını alırken; Agnostisizm ise negatif Ateizmdir. Ateizm kanıtlanamaz bir düşünce olan “Tanrı'nın varlığını” iddia eder. Agnostisizm, Tanrı'nın varlığını ya da yokluğunun kanıtlanamayacağını söyledi. Ateizm düşüncesiyle bir alt kategoridir. Geleneksel Ateizm, pozitif Ateizm adını alırken; Agnostisizm ise negatif Ateizmdir. Ateizm kanıtlanamaz bir düşünce olan “Tanrı'nın varlığını” iddia eder. Agnostisizm, Tanrı'nın varlığını ya da yokluğunun kanıtlanamayacağını söyledi. Ateizm düşüncesiyle bir alt kategoridir. Geleneksel Ateizm, pozitif Ateizm adını alırken; Agnostisizm ise negatif Ateizmdir. Ateizm kanıtlanamaz bir düşünce olan “Tanrı'nın varlığını” iddia eder. Agnostisizm, Tanrı'nın varlığını ya da yokluğunun kanıtlanamayacağını söyledi. 

Kuran-ı Kerim İslam'ın dinini kitabında “Tanrı'nın var olduğunu imanla kabul etmemiz” diyerek söyler. İbraniler “İman olmadan Tanrı'yı hoşnut etmek sağlamasızdır. Tanrı'ya yaklaşan, onun var olan ve giden arayanları ödüllendireceğine iman etmekte ”der. Tanrı ruhtur (Yuhanna) bu yüzden görülemez ve dokunulamaz. Tanrı, vahyetmeyi dileğiyle, bizim duyularımızda anlaşıldı (Romalılar). Kuran-ı Kerim, Tanrı'nın çeşitliliği, evrende çevreyi görülebilecek (Mezmur) ve kendi yüreğimizde hissedilebileceğinizi bildirir. İnsanın şüpheleri olması normaldir. Dünyada anlama bizim çeşitli şeylerimiz var. Tanrı'nın varlığından şüphe ederler. Romalılar, “Tanrı'nın zenginliği ne büyük, bilgeliği ve bilgisi ne derindir! Rab'bin düşüncesini kim bilebildi? Ya da kim onun öğütçüsü olabildi? ”Derler.

Margareth Atwood, Sussie Bright, Vincent Bugliosi, Robert X. Cringely, Clarence Darrow, Charles Darwin, Alan Dershowitz, Richard Dreyfuss, Umberto Eco, Timothy Ferris, Carrie Fisher, Stephen Jay Gould, Matt Groening, Bob Guccione, Robert (Bob) James Lee Hawke, Dawid Hortovitz, Bob Hoskins, Robert Jastrow, Matt Johnson, Jack Kevorkian, Laryy Kralı, Tony Kushner, Dave Matthews, Laryy Niven, Neil Peart, Sean Penn, Roman Polanski, Bertnard Russell, Carl Sagan, Dan Savage, James Taylor , Charles Templeton, Uma Thurman, Ted Turner, Robert Anton Wilson.